Bilgilendirme İBRAHİM DESUKİ HAZRETLERİ

Cengiz06

T.C Onaylı
SMS Onaylı
Normal Üye
Katılım
19 Tem 2018
Mesajlar
223
Mısır’da yaşamış büyük İslam âlimlerinden ve mutasavvıflardandır. Ömrünü İslam’a ve imana hizmete adamıştır. Şeriata bağlılığını, yaşantısıyla birleştirmiş ve ispat etmiş bir şahsiyet olarak dikkat çekmiştir.
Kaynaklarda adı “İbrahim bin Abdülaziz ed-Desukî” olarak geçmektedir. Künyesi, “Burhaneddin İbrahim bin Ebi’l-Mecd Abdülaziz ed-Desukî” şeklindedir.
Desukî Hazretleri, 1235 yılında, Nil nehrinin batısında bulunan Desuk Köyünde doğdu. Doğum yeri olarak Markus adı da geçmektedir. Dindar bir ailenin evladı olarak dünyaya geldi. Babası Abdülaziz, Rifai tarikatına mensup olup aynı zamanda şeyhin halifesi konumunda bulunuyordu. Hazret, doğduğu köye nispetle “Desukî” lakabıyla anıldı. Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran anlamına gelen “Burhanneddin” ünvanı da kendisine verildi. Şeceresi, Hazreti Hüseyin (radiyallahu anhu)’ya kadar dayandırıldığından, ayrıca “Seyyid” olarak kabul gördü.
Çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Müntesipleri ile arasındaki samimi bağ dikkat çekmiş ve insanların takdirini toplamıştır. Özellikle, Mısır ve Sudan’da çok sayıda müntesibi olmuş ve kendilerine rehber edinmişlerdir.
İbrahim Desukî Hazretleri, eğitim ve öğrenimine Desuk’ta başladı. Küçük yaşta Kur’anı Azimüşşanı ezberledi. Şafii fıkhı üzerine eğitim gördü. Babasının mensubiyeti itibariyle kendisi de Rufaî tarikatına dâhil oldu. Ayrıca, diğer tarikatlarla da yakın münasebet kurup bunlardan istifade etme yoluna gitti. Necmüddin Mahmud İsfehanî, Ebü’l Hasanı Şazelî ve Abdüsselam bin Meşiş gibi âlimlerden ders aldı.
Aldığı eğitim, yetişme tarzı ve önemli bir şahsiyet olarak tanındıktan sonra, tasavvufa mensup kişiler tarafından dört büyük evliyadan biri olarak kabul edildi. (Diğer büyükler; Abdülkadir-i Geylani, Ahmed Rifaî ve Ahmed Bedevî hazretleridir.)
Desukî Hazretleri, yirmi yıl gibi uzun bir süre, köşesine çekilip mücahede ve tefekkür ile meşgul oldu. Bu hali, babasının vefatına kadar devam etti. Babasının cenaze namazının kılınması ve defin işleminden sonra, tekrar köşesine çekilip münzevi hayata devam etmek istediyse de dostlarının arzusu üzerine bundan vazgeçti. Bu hadiseden sonra, çevresinde bulunan kişilerle bildiklerini paylaşmaya ve onları irşad etmeye çalıştı. Çok sayıda talebe yetiştirdi.
Din ilimlerine vukufiyetinin yanında; Arapça, Farsça, Süryanice ve İbranice’yi çok iyi bilip konuşması, hem etki alanını genişletmesine hem de çok sayıda kişi ile rahat iletişim kurmasına vesile oldu.
Secdede gelen vuslat
1277 yılında, talebelerinin büyüklerinden birine; “Ezher Camiinde ders vermekle meşgul bulunan kardeşim Musa Desukî’ye git. Selâmımı söyle ve zahirinden önce batınını, kalbini temizlesin. Gurur, kibir, haset, ucup gibi bütün kötü huylardan kalbini muhafaza etsin” buyurdu.
Talebe derhâl yola çıkıp hocasının emrini kardeşine ulaştırdı. Kardeşi o anda ders veriyordu. Dersini yarıda bırakıp süratle İbrâhim Desukî Hazretlerine gitti. Fakat ağabeyinin, seccade üzerinde Allahu Teâlâ’nın rahmetine kavuştuğunu gördü.
Seyyid İbrahim Burhâneddîn Hazretleri, kıymetli eserler yazmıştır. Bunların en meşhuru “el-Hakâik” adlı kitabıdır. Allahu Zülcelâl bizleri onun hayrından istifade edenlerden eylesin.(Amin)
Yolunun esasları
Tasavvuf’taki yoluna Desukîyye tarikatı denilmiş olup esasları şunlardır: 1- Evrad ve zikirle meşgul olmak, 2- Nefsin arzu ve isteklerine karşı çıkıp kapılmamak, 3- Sıkıntılara, bela ve musibetlere, kaybedilen şeylere üzülmemek, 4- İslam dininin emirlerini yapıp yasaklarından kaçınmak, tasavvuf yolunun inceliklerine dikkat etmek, 5- Evliyanın güzel ahlakıyla ahlaklanmaya çalışmaktır.
Bir sohbetlerinde Desukî yolunun esası için: “Ey talebelerim! Bizim yolumuzun esası, zarurî olan ile yetinmektir. Sonsuz saadeti arzu ediyorsanız, Allahu Teâlâ’dan başkasına muhtaç olmamayı beğeniniz” diye buyurmuştur.
Yine talebelerine; “Hak Teâlâ neyi emir buyurmuşsa onu işlemenizi, neden nehiy (yasak) etmişse ondan kaçınmanızı istiyorum” diye nasihatte bulunmuşlardır.
Tevbe etmek istersen…
İbrahim Desukî Hazretleri, talebesi olmak isteyen birine; “Ey oğlum, tevbe etmek istersen, bu hususta lâubalî olma. Tevbeyi oyuncak sanma, yalnız dil ile ‘Tevbe ettim ya Rabbi!’ demek yetmez, hem dil ile tevbe etmeli hem de haramları ve yasak olan şeyleri yapmamalıdır. Tevbe nasıl olur bilir misin? Kulun, kalbini Allah’tan başka bir şey ile meşgul etmemesi, tevbe etmesi ile olur. Bu hâsıl olursa (ortaya çıkarsa o) tevbe makbuldür.” buyurdu.
Sohbetlerinin birinde şöyle buyurdular; “Allahu Teâlâ’ya muhabbet edip muhabbete vesile olursan, yerdekiler ve göktekiler de sana muhabbet eder. Allahu Teâlâ’ya itaat et ki yerdekiler ve göktekiler de sana muhabbet etsin. Allahu Teâlâ’ya itaat et ki insanlar ve cinler de sana itaat etsin. Cenabı Hakk`a muhabbet ve itâat edene, Allahu Teâlâ ikrâmlarda, ihsânlarda bulunur. Denizler onun için donup sular ona yol olur. Hava emrine amade olur” buyurdu.
İbrahim Desukî Hazretlerine, Allahu Teâlâ’nın sevdiği kimselerden sorulduğunda; “Cenâbı Hak şu kimseleri sever: İffetli ve kalbi temiz olanı; elini fenalıktan men edeni, dilini gıybetten ve lüzumsuz sözden koruyanı, edep yerine sahip olanı, iyilik, ikrâm ve ihsâna koşanı, dâimâ Allahu Teâlâ’yı hatırlayanı, affetmeyi seveni.” buyurdu.
Oğluna yaptıkları nasihat
Oğlu kendisinden nasihat istediğinde kendisine şöyle nasihat etmişlerdir ama aslında bu nasihat hepimiz içindir, bizler dahi bu nasihatlere muhtacız; “Ey gözümün nûru evlâdım. Önce içindeki nefis denilen ejderi öldür! Yüzünü toprağa sür! Hata ve isyanını kabul ve itiraf et ve işlediğin hata dolu ibadetlerinin yüzüne çarpılmasından kork!” buyurdu.
Bir başka zaman ise şu şekilde nasihat etmişlerdi: “Oğlum! Sana gereken odur ki, evliyâ zümresinin duâsını alasın. Teberrüken onların himmetine nail olmayı arzulayasın. Ey Kur’an-ı Kerim’i okuyup ezberleyen kimse! Onu okuyup ezberlediğin için fazla övünme. Hâline bir bak; Onun gereği ile amel ediyor musun? Yoksa etmiyor musun?
Ey oğlum! Cedel, nakil, yaldızlı sözler gibi faydasız şeylerle meşguliyeti bırakarak sükût ehli ol. İhlâsı seç, bu yolda sâlih amel işle ve nefsine uyma. O kimse ile otur kalk ki şerîatı ve hakîkati özünde toplamış ola. Şunu unutma ki bu yolda sana en çok yardımı dokunan kişiler, bu gibi insanlar olacaktır.
Oğlum! İsterim ki, daima sünnetle amel edesin. Bu yolda lüzumlu olan edep esasına da riayet edesin. Cesur olmalısın. Gölgesinden bile ürken korkaklardan olmamalısın. Herhangi bir sıkıntı, ilk anda seni yere sermemeli…”
“Ey oğulcuğum! İnsanların ve cinlerin ameli kadar amelin olsa bile ‘ben’ demekten sakın! Zira Allah, ‘ben’ iddiasında bulunanları acziyet içerisinde bırakır. Benlik davasında isen maddî ve manevî derecen düşer, bunu unutma!”
“Ey oğulcuğum! Bütün sene oruç tutsan, bütün geceleri ihya etsen, temiz bir manevî âlemin ve hâlis işlerin olsa da bunlara güvenme ve bunları ötede-beride söyleme. Eğer bunlara güvenir ve söylersen âsi ve müflis bir insan olursun. Sakın nefsin seni aldatmasın. Nice dervişler nefsine uyup helak oldu. Eğer evlâtlarımdan olmak istersen daima ibâdetle meşgul ol, cihâd et, doğru yoldan sapma, bu yoldan yüz çevirme, ibâdeti terk hususunda nefsine fırsat verme. Nefis “yorulur ve bıkarsın, sonra da hiç ibâdet edemezsin” diye sana telkinde bulunur, sakın buna kanma. Zira Allah seni görmektedir. İşte nefsin vazifesi daima insanı şüphelere, karışıklıklara düşürmektir, aldanma.”
Tavsiyelerinden bazıları
“Ey evlatlarım! Size daima Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Zira siz, kurbanlık koç gibi bu dünyayı terketmek zorundasınız.”
“Ey alev alev ateşin derilerini yakacağı insanlar!
Ey kendileri için bıçağın bilendiği kimseler!
Kendinizi ve ailenizi cehennem ateşinden koruyunuz.”
“Hiçbir kimseyi hareketlerinden, elbisesinden, yemesinden ve içmesinden dolayı kınamayın. Çünkü, şeriatın açıkça nehyettiği yasakları çiğneyenin dışında, kimse kınanamaz, ayıplanamaz. Zira bu kınama yalnızlığa, yalnızlık da kulun, Rabb’inin lütfundan uzak kalmasına sebep olur. “
kaynak: gülistan dergisi
 

Felak

SMS Onaylı
Normal Üye
Katılım
19 Mar 2019
Mesajlar
74
Allah hepimizin bilgisini kültürünü artırsın inşallah, çok okuyanlardan eylesin bizi
 
KONUYU OKUYAN VEYA CEVAPLAYACAK OLANLARIN DİKKATİNE.!!!

Konu yada kaynaklarda mesaj yazma zorunluluğu yoktur.

Gereksiz,anlamsız mesajlar yazarak konuları kirletmemeye çalışalım.

DEĞERLİ ZİYARETÇİLERİMİZ Forumuzdan daha fazla faydalanmak için Lütfen ÜYE OLUN.

ÜYE OLMADAN FİKİR ALIŞ VERİŞİ YAPAMAZSINIZ.!

YENİ SİSTEMİMİZDE SMS ONAYI OLMAYAN ÜYELER FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNAMAYACAKLAR

Bir Konuşma Başlat
Selam! Whatsapp'ta sohbet etmek için aşağıdaki danışmanlarımızdan birini tıklayın
Danışmanlarımız genellikle birkaç dakika içinde yanıt verir.